Satış kanallarında her an yeni müşterilere ihtiyaç vardır. Yeni ziyaretçiler edinebilmek için satış sayfalarına, e-ticaret sitelerine veya mobil uygulamalara sürekli olarak ziyaretçi trafiği göndermek gerekiyor.
Trafik
Trafik, online bir işletmenin yaşam çizgisidir. Ürün veya hizmetlerinizin sergilendiği web sitelerine yeni müşteriler yönlendiremezseniz online işinizden gelir elde edemezsiniz. Geliriniz, yönlendirdiğiniz trafik miktarına bağlıdır.
Web sitelerinize (online işletmenize) en hızlı trafik gönderme yöntemi ücretli reklamlardır. Google reklamları veya Facebook, Twitter, Pinterest, Youtube, TikTok ve LinkedIn gibi sosyal medya mecralarına reklam vermek satışlarınızı arttırmanın en kolay yoludur.
Farklı sebeplerden dolayı ücretli reklam vermekten çekiniyor olabilirsiniz. Elde ettiğim deneyimlerden yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki, çoğu insan ya para kaybetmekten çekindiği için ya da geçmişte kötü sonuçlarla karşılaştığı için reklam vermekten korkuyorlar.
Web Sitelerine Ücretli Trafik Yönlendirmek
SEO (Search Engine Optimizasyon) Arama motoru optimizasyonu ile Google üzerinden web sitelerine trafik elde edilebilmektedir. Organik yollardan ziyaretçilerinizi bu şekilde sitelerinize yönlendirebilirsiniz. Fakat bu iş hem tecrübe ve uzmanlık hem de zaman isteyen bir iştir.
Ayrıca sürekli olarak arama motorları algoritma değiştirdikleri için, bazı durumlarda organik trafik bir anda kaybolabiliyor bunu belki geçmişte yaşamış olabilirsiniz. Bu durum size ne yazık ki para kaybettirir. Eğer arama motorlarının yaptığı güncellemeleri sıkı sıkı takip edip gerekli önlemleri alabiliyorsanız işler değişebilir. Fakat başta da söylediğim gibi SEO gerçekten emek, zaman ve bilgi ister. Hele bir de rekabetli bir alanda var olmaya çalışıyorsanız konumunuzu korumak için ekstra çapa sarf etmeniz gerekiyor.
SEO gerçekten bu kadar inişli çıkışlı bir işse, internette nasıl var olacaksınız?
Aslında cevap net! Çözüm, ücretli reklamlar kullanmaktan geçiyor.
Düzenli bir gelir elde etmek için ücretli reklamlar vererek bu yolla gelecek bir trafik üzerinde yoğunlaşmalısınız.
Birçok reklam yöntemi bulunur;
Google arama ağı reklamları (Tıklama başı PPC) ve Sosyal Medya Reklamları bu iş için en etkili iki reklam yöntemidir.
Reklam verdiğinizde ürününüzün pazardaki payını hemen hızlıca test edebilme imkanına sahip olursunuz.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi arama motorlarından, bloglardan ve sosyal medyadan organik trafik elde etmek çok zaman alır. Bir blog’ a makale içeriğinde reklam verdiğinizde ilk yayınlandığı anlarda yüksek trafik elde ediliyor fakat makale güncelliğini yitirdiğinde veya blog yayından kalktığında trafik ciddi bir düşüş sağlıyor.
Ücretli reklamlarla gelen trafik, sizi anında sonuca götürür, hiç beklemeniz gerekmez. Ayrıca reklam panelinizden kampanyanızı anlık olarak takip edebilir, kaç kişinin sayfanıza tıkladığını izleyebilir ve bütçeniz kadar harcama yaparsınız. İstemediğiniz zamanlarda reklamı durdurabilirsiniz bu tamamen size bağlıdır.
Konunun başında da belirttiğim gibi, insanlar reklam verip zarar edeceklerinden korkuyor ya da geçmişte bu yolla zarar ettikleri için kötü sonuç almaktan çekiniyor.
Reklamları iyi öğrenir veya bir profesyonelden bu konuda destek alırsanız para kaybetme korkularınızın önüne geçersiniz. Daha önce yaşadığınız kötü sonuçların sizi etkilemesine ve sizi strese sokmasına izin vermeyin bunun sonucunda para kazanacağınızı düşünün. Bu size ekstra rahatlık verir ve böylece işinize daha iyi odaklanırsınız.
Geçmişte reklam vererek zarara uğradıysanız (veya reklam işe yaramadıysa) bir yerlerde yanlışlık yapmış olabilirsiniz. Çünkü iyi kurgulanmış bir reklam kampanyası her zaman işe yarar.
Reklam Dönüşüm Maliyetlerini Kontrol Edin
Ücretli reklam verdiğinizde reklam maliyetinin size olan getirisini iyi analiz etmelisiniz. Eğer geçmişte reklam yoluyla başarı sağlayamadıysanız, bunun sebebi büyük ihtimalle reklam getirisini tam olarak kontrol edemeyişinizden kaynaklıdır. Veya kampanyanızın yanlış kurgulanması da buna bir etken olabilir.
Reklamlardan gelen trafiği ve dönüşümü test ettiğinizde kampanyanın işe yarayıp yaramadığını hemen anlayabiliyorsunuz. Reklamları sadece bir kere kullanıp sonucu incelemeden zarar veya kar ettiğinizi anlamanız oldukça zordur.
Başlangıçta az bir bütçe ile reklam verin, elde ettiğiniz geliri ölçün. Eğer ödediğiniz para gelen kar oranını
karşılamıyorsa zarar ediyorsunuz demektir bunu ayarlamak tamamen sizin elinizdedir.
Reklamcılıkta şunu hiç unutmamak lazım: Para kazandıkça para harca!
Yatırım boyunca size para kazandıran her reklam kampanyasını hiçbir zaman durdurmayın ve daima para yatırıp devam edin. Tabii ki Facebook reklamları için bu durum değişebilir çünkü reklam yorgunluğu denilen bir olgu var. Aynı kitleye bütçeyi arttırarak sürekli olarak aynı reklamı verirseniz bir süre sonra doyuma ulaşır ve verimi düşmeye başlar. Bu yüzden reklamları sık sık analiz etmek, özellikle sosyal medya reklamlarında kullanılan hedef kitleyi ve reklam kampanyalarını güncellemek gerekir.
Müşterileri yönlendirdiğiniz sayfanın tasarımı ve bu sayfanın satış için optimize edilmesi de dönüşümleri arttırır. Satış sayfanızı sürekli geliştirmeye çalışın, web siteniz hızlı olsun, insanları bekletmeyin çünkü zaman herkes için değerlidir.
Ürününüze ve rekabete göre küçük bütçelerle test yapmak, dönüşüm ölçmek için çok iyi bir yöntemdir. Sürekli test etmelisiniz çünkü test etmeden neyin başarılı olup neyin olmadığını anlamak zordur.
Online bir işten daha fazla para kazanmak için para harcamak, başarının anahtarıdır.
En Önemli iki Trafik Kaynağı
En önemli ücretli trafik kaynakları arama motorları ve sosyal medya reklamlarıdır. Kazanç yolculuğunuzda gelir arttırmayı hızlandırmak için bu iki reklam kaynağını sürekli kullanmaya çalışın.
Google reklamları size cazip bir getiri sağlayabilir fakat beraberinde sosyal medya reklamlarını da aynı şekilde kullanmak gerekiyor. Sosyal medya reklamlarının bazı kategorilerde kar oranını daha çok arttırdığı da bir gerçek fakat her koşulda dönüşüm testi yapmak gerekli.
Şimdi bu arama motoru ve sosyal medya reklam platformlarını biraz daha yakından inceleyelim.
Arama Motorları
Dört büyük arama motoru Google, Yandex, Yahoo, ve Bing. Her ne kadar dört büyük arama motoru var denilse de Google’ un önderliğini tartışmamak lazım.
Google: Reklamcılıktaki pazar payının % 80’ini elinde tutan Google, en popüler platformdur. Şirketin amiral gemisi Google Ads, daha fazla müşteri çekmek ve satışları arttırmak için kullanılması gereken bir reklam platformudur.
Google Ads, kolay kullanıcı arabirimi ve çoklu dil desteği sayesinde oturduğunuz yerden ürününüzü tüm dünyaya pazarlamanızı sağlayan bir platform. Google Ads ile, yalnızca birisi reklamınızı tıkladığında ödeme yaparsınız görüntülenen reklamlar tıklanmadığı sürece ücretsizdir. Reklamın maliyeti bütçenize bağlıdır, yüksek talep görmesi nedeniyle Google, arama motoru reklamcılığındaki en pahalı platformdur. Tık başı maliyetler bilindiği gibi coğrafyaya ve anahtar kelime rekabet düzeyine göre farklılık gösterir.
Sosyal Medya
Ücretli reklam platformları sadece arama motorları değildir, sosyal medya üzerinden de reklam verilebiliyor ve maliyetler Google’a göre daha düşük olabiliyor. En popüler sosyal medya platformlarından bazıları Facebook,
Twitter ve LinkedIn’dir. Her platform, belirli bir amaca hizmet eder. Sosyal medya reklamcılığından başarı
sağlamak için, her bir platformun içeriğini anlamak gerekir.
Örneğin,
- LinkedIn daha profesyonel bir ağdır ve iş dünyasındaki profesyoneller bu platformu kullanır
- Facebook daha çok arkadaş, aile ve ağınızdaki kişileri, tanıdıkları takip etmeye yarar
- Twitter ise trend konusuna odaklanmaktadır. Sürekli gündemin nabzını tutan bir ağdır
Facebook ve Instagram
Facebook, (Instagram da bir Facebook platformu olduğu için anlatacaklarımız ikisini de kapsar) dünya çapında bir buçuk milyardan fazla kullanıcıya sahip sosyal bir platformdur. İnsanlar eski arkadaşlarıyla yeniden bir araya gelmek için sıklıkla Facebook kullanıyor. Facebook reklamlarını kullanarak, müşterilerinizi konumuna, davranışlarına, ilgi alanlarına, bağlantılarına ve demografik özelliklerine göre hedefleyebiliyorsunuz.
Bu, doğrudan müşteri portrenize göre reklam vererek pazarlama süreçlerinizi daha verimli hale getirebileceğiniz anlamına gelir. Facebook’un birinci sınıf hedefleme sistemi sayesinde insanları yaşlarına, cinsiyetlerine, hobilerine ve hatta kişisel ağlarına dayalı olarak gruplandırabiliyor ve direk kategorinize uygun müşteri bulmanızı sağlıyor.
Facebook reklamlarını kullanmanın tek dezavantajı, çok sosyal bir platformda var olmasıdır. İnsanların arkadaşlarıyla bağlantı kurdukları bir ortamda onlara bir şeyler satmaya çalışmak dezavantaj gibi görünse de ürüne göre olumlu sonuçlar verebilmektedir
Ayrıca Facebook pixel aracı sayesinde belirli bir seviyede trafik elde ettikten sonra çok değerli müşteri datası toplanabiliyor. Pixel düzgün kurgulandığında ziyaret edilen sayfalar, sayfa ziyaret oranı, özel kitleler, izleme ve daha sayısız avantajlar sağlar. Pixelinizi web sitenize kurar kurmaz gerekli ayarlamaları yapıp hedef kitlenizle ilgili data biriktirmeye başlamak gelecekte size ciddi yatırım getirisi sağlar.
Gündemi elinde tutan bir platformdur. Twitter’ da insanlar zamanlarının çoğunu güncel haber akışları ve olayların incelemekle geçirirler. Twitter reklamları, müşterilerin davranışlarını kolayca analiz etmenize ve kampanya performansınızı gerçek zamanlı olarak optimize etmenize olanak tanır. Satılacak ürün ve hizmete göre Facebook’ a alternatif olarak kullanılabilir.
Dünya genelinde 500 milyondan fazla üyeyle Linkedin, ticari profesyonellerin aktif olduğu bir sosyal ağdır. LinkedIn reklamları küçük ve büyük bütün işletme sahiplerini hedef almaktadır.
Kitle, sektör, endüstri gibi seçenekler direk olarak hedeflenebildiği için Linkedin, bazı durumlarda reklamcılıkta daha avantajlı olabilmektedir. Linkedin’ın milyonlarca uzmandan oluşan bir veri tabanına sahip olması, değeri yüksek olan ürün ve hizmetlerin pazarlanması için diğer ağlara göre daha ideal bir yer olmasını sağlar.
E-Posta Listenizi Oluşturun
İnternet sektöründe sürekli var olacaksanız ve bu sektörden sürekli olarak para kazanma hedefiniz varsa, bir müşteri listenizin olması gerekir. Müşteri listesi bir e-posta veri tabanı anlamına gelmektedir ve online işletme için bir çok avantajı vardır.
Örneğin yeni bir ürün veya hizmeti pazara çıkartacağınız zaman ürününüzü öncelikle e-posta listenizdeki
binlerce müşteriye ön satış yapma şansı yakalarsınız. Burada buna bir örnek vermiştik.
Reklam ve tanıtım gibi çabalarla yeni müşteriler kazanmanın yanı sıra, zaten bildiğiniz ve size güvenen müşterilerin bir listesinin elinizde olması değerlidir. Güncel bir eposta listesi, gelecekte piyasaya çıkacak olan ürünlerin satışını kolaylaştırır.
E-posta pazarlama çok eski bir yöntem olmasına rağmen hala güncelliğini korur ve muhteşem şekilde çalışır. E-postalar sayesinde müşteri kitlenize hızlı bir şekilde ulaşabilirken onlara ürün ve hizmetlerinizi tekrar tekrar pazarlama fırsatı bulursunuz.
Aşağıdaki örnek hikaye, konuya mükemmel bir örnektir. Bu kişi yalnızca e-posta adreslerini toplamakla kalmayıp, aynı zamanda bu bölümde tartışılan hemen hemen her prensibi uygulamıştır.
Valerie Shoopman’ın ücretli reklam trafiği ile nasıl büyük bir kazanç elde ettiğine bakalım:
Örnek Hikaye: Valerie Shoopman
Bu örnek başarı hikayesi bu bölümde adı geçen hemen hemen her ilkeye iyi birer örnek teşkil etmektedir. Hikayede, başarılı bir reklam kampanyasının sağladığı yüksek kazanç anlatılmaktadır. ConversionCast podcast’de yapılan bir röportaja göre, Facebook pazarlama uzmanı Valerie Shoopman, Facebook reklamlarını kullanarak sadece 4 gün içinde 61.000 dolarlık bir gelir elde etti.
Bu kazancı, online iş danışmanı olan Nick Unsworth ile yaptığı bir iş birliği sonucunda elde etti. Bilindiği kadarıyla, facebook reklamları sayesinde elde edilen trafiği, kalitesi yüksek 2 adet web seminerine yönlendirdiler ve bunun için 5,269 USD harcadılar. Başka bir deyişle, 61.000 dolarlık satış yapmak için 5.000 doları harcandı. Bu, % 1129’luk bir yatırım getirisi anlamına geliyor!
Reklamlar sonucunda Valerie’nin 997 $ lık canlı eğitimine 25 kişilik yer satıldı ve Nick’in aylığı 3.000 $ olan kaliteli bir müşterisine danışmanlık satıldı.
Röportaja göre Nick ve Valerie’nin sattığı seminerin içeriği 20 günlük Facebook reklam eğitiminden oluşuyordu. İlk 10 gün boyunca Nick, pazar bulma, başarı oranı ölçme, marka konumlandırma konularında eğitimler verdi. Valerie, son 10 gün boyunca Facebook pazarlamasının reklam yerleşimi ve dönüşüm izleme gibi teknik konuları ele aldı.
Reklamla destekledikleri üye toplama süreci şu şekilde işledi;
Bir kişi reklamı tıkladığında bir açılış sayfasına yönlendiriliyor, sayfada eğitimin başlayacağı süreyi gösteren bir sayaç bulunmakta ve aynı sayfada kişilerin iletişim bilgilerinin toplandığı kısa bir kayıt alanı bulunurken, alt kısımlarda eğitim içeriğine yer verilmiş.
Ayrıca Nick ve Valerie, sayfaya kendi resimlerini de ekleyerek müşterilerine güven duygusu aşılamayı hedeflemişler. Sayfada bulunan kısa kayıt formunu dolduran potansiyel müşteriler, eğitimin başlayacağı tarihe kadar dönemsel olarak e-posta yoluyla bilgilendirildi. O an satın alma eyleminde bulunmayan kişilerden bu e-posta bilgilendirmeleri sırasında birçok satış yapıldığı iddia edilmekte.
Bu strateji, ücretli trafik çekme konusuna muhteşem bir örnek teşkil ediyor. Yapılan reklamın getirisini izlemek amacıyla Valerie, Facebook’un reklam yönetim panelinden, hem satış sayfasındaki hem de giriş sayfasındaki etkileşimi takip etmek için pixel kullandı. Pixel sayesinde trafiğin nereden geldiğini anlık olarak gözlemledi. Reklamcılıkta çok fazla kullanılan pixeller veya izleme kodları sayesinde, başarılı ve başarısız reklamlar doğru bir şekilde gözlemlenebilmektedir.
Sonuç
Sosyal medya ve arama motoru reklamlarını kullanmaktan çekinmeyin. Küçük bütçelerle kampanyalar oluşturup projelerinizi test edin. Bu aşamada kaliteli bir landing page (açılış sayfası) oluşturup potansiyel müşterilerin e-posta adreslerini toplayıp onlara ürün ve kampanyalarınız hakkında sık sık bilgilendirme yapın.
3 Yorum. Yeni Yorum
Anladım teşekkürler. Biraz daha inceleme yapacağım.
Merhabalar,
Facebook ve google ads reklamlarında IP adresimiz otomatik TR olarak çıktığı için TL ödemeli reklamlarda sorun yaşanır mı yani suspend durumu olur mu? Yoksa paypal gibi VPS kullanıp USD ödemeli reklam vermek mi daha uygun olur? Bu konuda tecrübeniz varsa paylaşırsanız sevinirim.
Facebook reklam hesabınızı acarken Business Manager dan para birimi belirliyorsunuz ilk seferde seçtiğiniz para birimi baki kalıyor sonra değişmiyor. Dolar hesabi icin yeni bir hesap açmanız gerekiyor vps gerekmez TR ip adresinden de usd hesap acarsiniz. Fakat google ads için belki gerekebilir bilgimjz yok biraz araştırın isterseniz.